Ebeveyn Olmaya Hazır Mıyız?
Ebeveyn olmak spermin yumurtayla buluşması kadar natural olmayabilir, birleşirler ve 9 ay sonra hoop bebek olur. Sırf hastaneden yanınızda bir bebekle ayrıldığınız diye “anne-baba” oldunuz mu? Ana veya baba olmak yeter mi, yoksa olabileceğiniz en iyi anne ya da baba olmayı mı istiyorsunuz?
Siz ya da eşiniz anne-baba olma konusunu tartıştınız mı, yoksa toplum baskısına mı boyun eğiyorsunuz?
Ebeveyn olmanın her ikiniz amacıyla ne manaya yaklaştığını konuşabilmek, bu mühim duyguları su yüzüne çıkarabilmek amacıyla çok mühimdir. Beraber bir çocuk yetiştirmek ve anne baba olmakla alakalı benzer umut, inanç ve beklentilere mi sahipsiniz?
Bu mühim kararı vermeden evvelce düşünmeniz gereken birkaç soru:
- Tam manasıyla yaşamı yaşam sürdürmek ve bu hayattan beğeni alabilmek amacıyla anne baba olmayı istiyor musunuz/ anne baba olmak lüzumlu mi?
- Anne ya da baba olmak bize ne mana ifade ediyor?
- Mükemmel anne-baba olmanın lüzumluliklerine sahip miyiz?
- Anne ve baba olma rollerimizi nasıl tanımlıyoruz?
- Karşılıklı olarak birbirimizden beklentilerimiz ne?
- Anne baba bir grup olarak nasıl çalışmayı planlıyor? (Gülmeyin, bu tam vakitli yoğun bir iş ve paylaşmak çok çok mühim)
Bir çok ana-baba kendi yetiştiriliş tarzlarını ve nasıl bir çocuk yetiştirmeyi hayal ettiklerini eşiyle konuşmadan kendileri de çocuk sahibi oluyor. Nasılsa çocuktan sonra bir şekilde olacağını varsayıyorlar. Bu hal çatışma yaşanması amacıyla mükemmeldir.
… Bundan sonra maça gitmemi istemiyorsun da ne demek oluyor? Topu topu üç saat evde olmayacağım ve seni ve bebeği yalnız bırakmış mı oluyorum?
… Akşamları geç saatlere kadar çalışıyorsun bebek bakımında bana hiç yardımcı olmuyorsun…
… Ne demek yaramazlık yaptığında poposuna patlatamayız? Önceden biz yaramazlık yapınca döverlerdi, psikolojimiz filan da bozulmadı!
Ebeveyn olmak fazlalıkla fantaziye dayanan bir çok varsayımı da yanında getirir. İşlerin kendi kendine natural olarak yolunda gideceği ve çocuk yetiştirme konularında nasılsa anlaşacağınız en sık görülen ikisidir.
İşler sizin hayallerinizdeki gibi yürümediğinde, ne kadar değişik olduğunuzu ve mutsuz olduğunuzu anlatmak son derece zordur. Genellikle öyle yorulmuş, yıpranmış ve sinirlisinizdir ki konuşmaya nereden başlayacağınızı bilemezsiniz, etkileşim kurmak ve problemleri çözmeye isteksiz, yakınmaya ve suçlamaya isteklisinizdir. Bu dönemde genelde evde suratlar asılır, eşlerin birbirine toleransı kalmaz, konuşma olursa sesler yükselir, bu amaçla iki doğrultu da pek bahsetmek ya da ortalarda görünmek istemez… Daha çok arkadaşların başı şişer ama bu da bir çözüm getirmez.
Peki bundan sonra çok mu geç?